Açıklama
Profesör Dr. Ragheb El-Sergany'nin "Unutulmaz Ülkeler" kitabına giriş yazısı
Birçok tahrifçi ve tahrifatçı, İslam tarihinin, Resulullah (s.a.v.), Ebu Bekir ve Ömer (r.a.) dönemi dışında, şanlı bir geçmişe sahip olmadığı fikrini yaymaktadır. Bu tahrifat, Müslümanların kalplerinde hayal kırıklığı yaratmak ve onlara, kıyam etme ihtimalinin çok uzak olduğunu, İslami yaklaşımın bir devlet inşa etmeye veya bir milleti diriltmeye yetmediğini hissettirmek içindir. Bütün bunlar gerçeğe aykırıdır ve hakikatten uzaktır. Dolayısıyla, milletimizin tarihinin farklı aşamalarını acilen açıklamaya ve millet ne kadar zayıflarsa zayıflasın, tekrar ayağa kalkacağına, sancağı bir yerde düşse bile başka bir yerde yükseleceğine ve Allah'ın kanununun, bu milletin davasını savunan ve onurunu koruyan samimi Müslümanların kalması olduğuna acilen ihtiyaç vardır. İşte Allah Resulü'nün (s.a.v.) şu hadisinin hakikati: “Ümmetimden bir grup, her zaman kendilerine galip geleceklerdir…”
Onlara saldıracaklar, onları fethedecekler ve onlara karşı çıkanlar, Allah'ın emri kendilerine gelinceye kadar onlara zarar veremeyecekler ve onlar öylece kalacaklardır. (Buhari ve Müslim rivayet etmiştir.)
Allah Resûlü (s.a.v.), bir devlet kurma ve bir millet inşa etme konusunda bize büyük bir örnek teşkil etmiştir. Bunu yaparken, o dönemde mevcut olan ve Mekke kâfirlerinin önderliğindeki Arap Yarımadası kâfirleri, çeşitli kabileleriyle Yahudiler ve dev Roma İmparatorluğu'ndan oluşan zalim güçlerle mücadele etmiştir. Bu korkunç mücadeleye rağmen, Yüce Allah, genç ve gururlu bir millet olarak devleti kurulana kadar ona zafer ve başarı takdir etmiştir.
Resûlullah'tan (s.a.v.) sonra, Raşid Halifeler, Hüsrev ve Kayser'in tahtlarını yıkabilecek, Müslümanları dünyanın en ön saflarına yerleştirebilecek, siyasi, ekonomik, ilmi, kültürel ve ahlaki bakımdan herkese üstün gelebilecek güçlü ve büyük bir devlet kurdular. Tüm bunlardan önce ve sonra, doktrinde onlardan üstün geldiler, böylece dünyasını diniyle ıslah etmeyi, devletinin hayat standardını Rabbinin şeriatıyla yükseltmeyi başardılar ve her iki dünyada da mutluluğu birleştiren o zorlu denklemi başardılar: dünya ve ahiret.
İslam ümmetinin yolculuğu, Raşid Halifeler döneminde durmamış, aksine, şan ve şerefe erişen, Müslümanların adını her yerde yücelten büyük ve asil milletlerle medeniyet yolculuğuna devam etmiştir. Emevi ve Abbasi Halifelikleri, Eyyubi ve Memlük devletleri, büyük Osmanlı Halifeliği ve Endülüs tarihindeki birçok güçlü millet vardı. Bu dev milletin, İslam milletinin itibarını artıran, harika ve olumlu bir değişimle insanlığın seyrini değiştiren başka milletler de vardı.
Bu parlak tarih, tüm dünyadaki en iyi tarihtir, ancak çok az kişi bunu biliyor. Ne yazık ki, Müslümanların kendileri bile bu şanlı tarihten habersiz. Bu nedenle, Müslümanlara şanlı tarihlerinin gerçek yüzünü gösteren ve bu asil milletle gurur ve onurlarını artıran bir kitap veya edebi veya sanatsal eser gördüğümde çok mutlu oluyorum.
İşte karşımızda, tarihimizin başlangıcından sonuna kadar şanlı dönemlerini ele alan, bu tarihin büyük hazinelerinden bazılarını bizlere sunan ve Müslümanların adını göklere çıkaran birçok İslam ülkesinin tarihini anlatan yazarı Tamer Bedir Bey'in değerli eserlerinden biri bulunmaktadır.
Zarif bir dille yazılmış, güzel bir sunumla kaleme alınmış, doğru bilgilerle dolu, her Müslümanın gurur duyacağı güzel bir kitaptır İslam kütüphanemize eklenmiştir.
Allah'ım, bu çabayı yazana hayırlı bir iş kıl ve bu satırları okuyan herkese hayırlı bir iş kıl...
Allah'tan İslam'ı ve Müslümanları yüceltmesini diliyorum
Prof. Dr. Ragheb Al-Sergani
Kahire, Mayıs 2012
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.