1- 2011 Ocak Devrimi sırasında, orduda binbaşı iken ve Muhammed Mahmud olaylarında tutuklanıp hapse atılıncaya kadar, devrime katılmam nedeniyle insanların bana yönelttiği suçlama ve şüphelerin özü, benim ya devrimcilerin arasına yerleştirilmiş bir istihbarat ajanı, ya 6 Nisan Hareketi üyesi ya da Hazem Salah Ebu İsmail'in destekçisi olduğumdu.
2- Ocak 2013'te hapisten çıktıktan sonra Temerrüd hareketine karşı çıktığımda, devrimcilerin çoğunun bana yönelttiği suçlamaların çoğu Müslüman Kardeşler üyesi veya güvenlik görevlisi olduğum yönündeydi. İhvan'ın birçok üyesi ise, Mursi'nin iktidardaki politikalarına karşı çıktığım için, onun devrilmesine karşı olmama rağmen, beni güvenlik görevlisi olmakla suçladı.
3- 30 Haziran 2013'ten sonra, ordudan ayrılıncaya kadar, Mursi'nin devrilmesine karşı olduğum için, insanların bana yönelttiği suçlamaların çoğu, güvenlik ajanı, hain, İsrail ajanı veya devrimcilerin sızması olduğum yönündeydi.
4- Ocak 2015'te ordudan ayrıldıktan sonra hakkımda en çok suçlama Müslüman Kardeşler, IŞİD veya güvenlik güçlerinin mensubu olduğum yönündeydi.
5- Aralık 2019'da "Beklenen Mektuplar" adlı kitabımı yayınladıktan sonra, şu ana kadar tüm önceki ithamlar sona erdi ve yerini (Müslümanlar arasında fitne çıkardım - Deccal veya onun yandaşlarından biri - deli - dalalet - kâfir - cezalandırılması ve öldürülmesi gereken mürted - bir şeytan bana size yazmamı fısıldadı - siz kimsiniz ki Müslüman âlimlerinin ittifak ettiği şeye aykırı bir şeyle geliyorsunuz - bir Mısırlı ordu subayından inancımızı nasıl alıyoruz - vb. gibi) yeni ithamlar aldı.