Bu vizyon, Tahrir Meydanı'nda tutuklanıp Askeri İstihbarat hapishanesinde hücre hapsine atıldığım sıradaydı. Bu vizyon, hücre hapsinin içindeydi.
Efendimiz Yusuf’u (a.s.) yarı karanlık bir odada, kötü bir halde, yırtık pırtık elbiseler ve uzun, yumuşak, şekil verilmemiş saçlarla, dizlerinin üzerine yaslanmış halde gördüm. Solunda, arkadan, Mısır askeri elbisesi giymiş ve bastonunu taşıyan bir subay vardı. Efendimiz Yusuf’un (a.s.) sağında, arkadan, takım elbiseli bir sivil adam vardı. Sonra sahne beni Efendimiz Yusuf’un (a.s.) bulunduğu yere götürdü ve solumda arkamda duran subay, sanki başıma vuracakmış gibi, bastonunu yukarıdan aşağıya sallayarak beni tehdit etmeye başladı, fakat bastonunu birkaç kez sallamasına rağmen bana vurmadı. Sağımda arkamda duran takım elbiseli diğer adam ise subayın ne yaptığını izliyor ve hiçbir şey yapmadan bana olan biteni izlemekle yetiniyordu.