Dedem Abdullah el-Kâmil el-Mehd bin el-Hasan el-Müsenne bin el-Hasan es-Sebt bin İmam Ali (ra) ve Resûlullah (sav)'in kızı Fatıma el-Zehra'dır (ra). Babası Hasan bin el-Hasan, annesi ise Fatıma bint el-Hüseyin olduğu için kendisine El-Mehd veya El-Kâmil lakabı verilmiştir. Resûlullah (sav)'e benzerdi ve zamanında Beni Haşim'in şeyhiydi. Abbasi Halifesi Ebu Cafer el-Mansur, dedem Abdullah el-Kamil el-Muhd'u, kardeşlerini ve ailesinden bir grubu Medine'de hapsetti. Daha sonra onları Kufe'ye getirip İbn Hubeyre'nin sarayına hapsetti. Bir süre sonra hapishane başlarının üzerine yıkıldı ve hicri 145 yılında molozların altına gömüldüler. Abdullah el-Kamil o sırada yetmiş beş yaşındaydı. Dedem Abdullah el-Kamil, aralarında dedem İmam İdris'in (Fas'ta İdrisoğulları Devleti'nin kurucusu) de bulunduğu yedi kişiyi geride bıraktı. İdris, hicri 169 yılında Abbasilerin Peygamber ailesinden birçok kişiyi öldürdüğü Fakh Savaşı'ndan kaçmıştı. Dedem İdris katliamdan kurtuldu ve bir grup hacı ile Mısır'a gitti. Daha sonra Fas'a ulaştı ve burada biat ederek hicri 172 yılında İdrisoğulları Devleti'ni kurdu. Ancak Abbasi hükümdarı Harun Reşid, Süleyman bin Cerir eş-Şamah'ı hicri 177 yılında zehirle öldürtmek üzere gönderdi. Yerine, Fez şehrinin kurucusu olan oğlu II. İdris geçti.