Devrimin başarısı beni endişelendirmiyor, çünkü başarısı zaman meselesi ve çok yakında gerçekleşecek. Asıl endişem, devrimin başarısının ardından gelecek olan ve onu takip edecek, birçok fedakarlık gerektirecek büyük zorluklar. Bugün gördüğümüz mağdurlar, devrimin başarısından sonra göreceklerimizin sadece küçük bir kısmıdır.
Devrimimizin başarısı, Arap ve İslam milletinin tanık olacağı büyük bir uyanışın sadece bir ön hazırlığıdır; sadece Mısır için bir uyanış değil. Mısır'ın kaderi her zaman milleti büyük zaferlere taşımak olmuştur ve Batı bunu çok iyi biliyor çünkü tarihi iyi okuyorlar ve Mısır'ın uyanışının tüm Araplar ve Müslümanlar için bir uyanıştan başka bir şey olmadığını biliyorlar.
Devrimin amacının yalnızca adaletsizliği ve yolsuzluğu ortadan kaldırmak olduğunu düşünenler yanılgı içindedir ve devrimin başarıya ulaşmasının hemen ardından karşılaşacağımız zorlukların büyüklüğünü kavrayamamaktadırlar.
Devrimi sürdürmek, onu başarıya ulaştırmaktan çok daha zordur. Devrimi sürdürmek, Mısır'ın yükselişini istemeyen bir süper güce meydan okumak anlamına gelir ve Ukrayna'da yaşananlar, söylediklerimin en iyi kanıtıdır.
İster beğenelim ister beğenmeyelim, Mısır'ın kaderi budur. Milletimizin uyanışı, Mısır'ın uyanışına bağlıdır. Bağımlılığı ortadan kaldırmak ve işgal altındaki topraklarımızı kurtarmak için büyük savaşlar ve muharebeler vermedikçe milletimiz uyanmayacaktır. Tarih böyle söylüyor.
Aliya İzzetbegoviç'in de dediği gibi, "Uyuyan bir millet ancak darbelerle uyanır." Bu grevlere hazır mısınız?