Kardeşlerimden herhangi biri (Riyazu's-Sünnet min Sahih'il-Kütüb-i Sitte) kitabımı satın aldıysa, daha sonra yanlış olduğunu keşfettiğim şu hadisi 336. sayfada eklediğimi görecektir: "Risalet ve peygamberlik sona erdi, artık benden sonra nebi veya elçi yoktur." Ben de sizin gibiydim, Peygamber'in (s.a.v.) Peygamberlerin Sonuncusu ve Resullerin Sonuncusu olduğuna inanıyordum. (Riyazu's-Sünnet min Sahih'il-Kütüb-i Sitte) kitabımı 24 Nisan 2019'da bitirdim, Duhan Suresi'ni okuyup farklı bir şekilde yorumlamamdan ve Allah'ın bizi duman azabı konusunda uyaracak yeni bir elçi göndereceğini keşfetmemden sadece birkaç hafta önce.
Bu hadisi eklerken, Şeyh El-Elbani'nin söylediklerine dayanarak sahih olduğuna güvenmiştim, ancak o zaman hadisin sahihliğini teyit etmediğim için hata yaptım. Bunun, tartışmasız, açık ve kapsamlı bir hadis olduğuna ve sahihliği konusunda hiçbir şüphe bulunmadığına inanıyordum.
Hata yapmak ayıp değil, gerçeğe ulaştıktan sonra inat edip hata yapmaya devam etmektir ayıp.
Allah'a hamdolsun, bundan sonra bu hatayı (Beklenen Mesajlar) adlı kitabımda yayınladım ve alimlerin dayandığı bu hadisin geçersizliğini açıklayan birçok delil zikrettim; Efendimiz Muhammed (s.a.v.) Kur'an ve Sünnette bildirildiği gibi sadece Peygamberlerin Sonuncusu ve Şeriatı'nın sonuncusu değil, aynı zamanda Rasullerin Sonuncusu'dur ve bunu daha önceki yazımda da belirtmiştim.

Bu hatadan dolayı kitabımı (Sahih-i Kütüb-i Sitte'den Riyad-ı Sünnet) satın alanlardan içtenlikle özür dilerim.